Hadis-i Şerif Veritabanı: Sorgulama Sonuçları


Sorgulama sonucunda 2189 kayıt bulundu.
Sayfalar: [<<] ... 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 ... [>>]
Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Hırs
Başlık: HİTÂBETİN ÂDÂB VE ERKÂNI
Ravi (r.a.): Amr b. Tağlib
Hadis: Şöyle demiştir: (bir def'a) Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'e (Bahreyen'den) bir (çok) mal, yâhud bir (çok) seyb (üserâ) gönderilmişti. Onu taksim buyurdu. (Taksim ederken) birtakım kimselere atıyye verdi de bir takımlarına (hiç) aldırmadı. (Sonra) haber aldı ki (atıyyesiz) bıraktığı kimseler ıtâb ediyorlar. Bunun üzerine (hutbeye çıkıp) Allâhu Teâlâ'ya hamd, sonra senâ etti. Ondan sonra (da) : Vallâhi ben aldırmadığım kimseyi atıyye verdiğim kimseden ziyâde sevip dururken (yine) birine atıyye verip (sevdiğime hiç) aldırmadığım olur. Lâkin (şu var ki) bir takım kimselere, kalplerinde ceza' ve helâ' (yâni sabırsızlık ile hırs ve tama') gördüğüm için (kendilerine mal) verdim. Bâzı kimseleri de Allâhu Teâlâ'nın, kalblerinde yarattığı gınâ (-yi nefsî) ve hayr (-ı cibillî) ye havâle eder(ek mahrum bırakır)ım. Amr İbn-i Tağlib de bunlardan biridir. Râvî Amr İbn-i Tağlib (radiya'llâhu anh) der ki: Vallâhi o kadar (sevindim ki) Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in bu (taltifkârâne) sözüne bedel bütün dünyâya mâlik olmayı gönlüm istemez.
Kayıt No.: 501

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Hz. Peygamber'in "emmâ be'du" kullanması
Başlık: HİTÂBETDE BESMELE, HAMDELE, TASLİYYEDEN SONRA
Ravi (r.a.): Ebû Humeyd Ensârî-i Sâidî
Hadis: Ebû Humeyd (Ensârî-i) Sâidî radiya'llâhu anh'den, Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in (bir gün) ba'de'z-zuhr namazdan sonra (hutbeye) kalkıp teşehhüde ve Allâhu Teâlâ'ya ehli olduğu sözlerle (hamd ü) senâda bulunduğu, ondan sonra da ... buyurduğu (sened-i sahîh-i muttasıl ile) rivâyet edilmiştir.
Kayıt No.: 502

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Cuma namazı ve hutbesi
Başlık: HAZRET-İ RESÛL'ÜN SON HUTBELERİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Abbâs
Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem (bir gün mübârek) sırtında büyük bir ridâ olarak (sarınıp) bürünmüş ve (mübârek) başını boz bir sarık ile bağlamış olduğu halde minbere çıktı ki, bu (hutbe îrâdı için minbere) son oturması oldu, Allâhu Teâlâ'ya hamd ü senâ etti. Sonra: Ey nâs, yakına gelin" buyurdu. (Sahâbe-i Kirâm) etrâfına toplandılar. Ondan sonra buyurdu ki: (Biliniz) bu Ensâr cemâati (günden güne) azalacaklar, (başka) kimseler ise çoğalacaklardır. Binâenaleyh Muhammed salla'llâhu aleyhi ve sellem ümmetinden her kim her hangi bir şey üzerine sâhib-i vilâyet olup da bir kimseye zarar vermeğe veya menfaat eriştirmeğe kudret-yâb olacak olursa onlardan iyilik edenlerin iyiliğini kabûl, kötülük edenlerin seyyiesini affetsin.
Kayıt No.: 503

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Cuma namazı ve hutbesi
Başlık: HAZRET-İ RESÛL'ÜN SON HUTBELERİ
Ravi (r.a.): Câbir b. Abdullâh
Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) cum'a günü hutbe îrad buyururken biri mescide geldi: (Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem:) "Filân, sen namaz kıldın mı?" diye sordu. O da "Hayır" dedi. (Bunun üzerine:) "(Öyle ise) kalk da namaz kıl" buyurdu.
Kayıt No.: 504

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Yağmur duâsı
Başlık: HAZRET-İ ENES'İN RESÛL-İ EKREM'İN HUTBEDE İSTİSKÂLARINA DÂİR HADÎSİ
Ravi (r.a.): Enes b. Mâlik
Hadis: Şöyle demiştir: (Bir def'a) Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem zamânında nâs bir kıtlığa müptelâ oldu idi. Bir cum'a günü Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem hutbe îrâd buyururken A'râbînin biri ayağa kalkıp: "Yâ Resûla'llâh, mallar helâk oldu. Çoluk çocuk da aç kaldı bize duâ buyur" de(ye niyâz et)di. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (mübârek) ellerini kaldırdı ki, (o sırada) gözümüze gök yüzünde hiçbir bulut parçası görünmüyordu. Nefsim yed-i kudretinde olan Zât-ı Ecell-ü A'lâ'ya kasem olsun ki, bulutlar dağlar gibi (gök yüzünü) istilâ etmedikçe o (mübârek) ellerini indirmedi ve (yağmur yağmadan) minberinden inmedi. (Minberden inerken mübârek) sakalına doğru yağmur (tânelerin)in yuvarlandığını gördüm. O gün, ertesi gün, daha ertesi gün.. tâ öteki Cum'aya kadar (hep) üzerimize yağıp durdu. (Ertesi Cum'a) yine o A'râbî (Enes radiya'llâhu anh'in dediğine göre) yâhud bir başkası ayağa kalkıp: "Yâ Resûlâ'llâh, (artık) binâlar yıkıldı. Mallar da (suda) boğul(mağa başla) dı. Bize duâ buyur" de(ye istirham et)di. (Bunun üzerine Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem yine mübârek) ellerini kaldırdı. Ve: "İlâhî, etrâfımıza (yağdır), üzerimize değil" di(ye duâ buyur)du. (Bunu söylerken de mübârek) eliyle hangi cihetteki buluta işâret buyurdu ise (orası) açıldı ve Medîne (üstü açık) bir alan gibi oldu. Kanat vâdîsi bir ay mütemâdiyen aktı ve her hangi cihetten kim geldiyse bol bol yağmur yağdığından bahsetti.
Kayıt No.: 505

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Cuma hutbesini dinlemek
Başlık: EBÛ HÜREYRE'NİN ESNÂ-YI HUTBEDE SÜKÛT HADÎSİ
Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz): "Cum'a günü imam hutbe (îrâd) ederken arkadaşına (yalnız) dinle desen (yine) lâğvetmiş olursun" buyurdu.
Kayıt No.: 506

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Cumanın fazîleti
Başlık: CUM'A GÜNÜNDE SÂAT-İ İCÂBET
Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (bir gün) Cum'adan bahs buyuruyordu (da): "Onda bir saat vardır ki hiçbir abd-i Müslim, namazda bulunup ve o sâate rast getirip Allâhu Teâlâ'dan bir şey dilemez ki, Allâhu Azze ve Celle ona (dileğini) bahşetmesin" buyurdu. (O sâatin) kısa olduğunu anlatmak için (mübârek) eli ile (ve baş parmağını orta ve adsız parmaklarının iç tarafına basarak) işâret buyurdu.
Kayıt No.: 507

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu:
Başlık: CUMA SURESİ 11 NOLU ÂYET-İ KERÎMESİNİN SEBEB-İ NÜZÛLÜ HAKKINDA CÂBİR HADÎSİ
Ravi (r.a.): Câbir b. Abdullâh
Hadis: Şöyle demiştir: (Bir def'a) biz Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte (Cum'a) namazı kılarken (Şam tarafından) yiyecek yüklü bir kârbân geldi. (Cemâat birer birer) kâfileye doğru yönelip on iki kişi kalıncaya kadar hep dağıldılar. Şu: ... âyet-i kerîmesi işte bunun üzerine nâzil oldu.
Kayıt No.: 508

Fasıl: CUM'A BAHSİ
Konu: Evlerde kılınan nâfile namazın fazîleti
Başlık: CUM'A FARZINDAN EVVEL VE SONRAKİ NAMAZLAR HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem öğlen namazından evvel iki ve ondan sonra (yine) iki, akşam (namazın)dan sonra da Hâne-i saâdetinde iki rek'at namaz kılardı. Yatsı (namazın)dan sonra (kezâlik) Hâne-i saâdetinde iki rek'at kılardı. Cum'a (namazın)dan sonra ise (Mescid-i Şerîf'den Hâne-i saâdete) teşrîf etmeden (namaz) kılmazdı. (Lâkin sonra) iki rek'at kılardı.
Kayıt No.: 509

Fasıl: SALÂT-İ HAVF BAHSİ
Konu: Cephede namaz;Korku namazı
Başlık: SALÂT-İ HAVFİN SÜRET-İ EDÂSI HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte Necid tarafına müteveccihen gazâya gitmiştim. Düşmanın hizâsına geldik. Onlara karşı saflarımızı düzdük. (Namaz vakti gelince) Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz bize, kıldırmak üzere namaza durdu. Bir kısım (Ashâb) da onunla berâber (namaza) durdular diğer kısım (ise) yönünü düşmana çevirdi. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem kendisiyle birlikte olanlarla berâber rükûa vardı ve iki (def'a) secde etti derken (berâber namaz kılanlar henüz) kılmamış olan tâifenin yerlerine gittiler. Ötekilr de gelip Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in arkasında durdular. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem onlarla berâber (de) rükûa varıp iki secde etti. Sonra selâm verdi. (Ondan sonra) o iki tâifenin her biri (nöbetleşe namaza) durup kendi hesaplarına birer kere rükûa varıp ikişer secde ettiler.
Kayıt No.: 510

Sayfalar: [<<] ... 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 ... [>>]

[Menü] [Sorgu] [Tüm Kayıtlar] [Çıkış]