Hadis-i Şerif Veritabanı: Sorgulama Sonuçları
Sorgulama sonucunda 2189 kayıt bulundu.
Sayfalar: [<<] ... 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 ... [>>]
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Cin Sûresinin inişi;Cinlerin Kur'ân-ı Kerîm dinlemesi Başlık: RESÛLULLÂH (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM)İN SALÂT-İ FECİRDE KUR'ÂN'I CEHREN KIRÂET ETTİĞİNE VE KIRÂETİNİ ŞEYÂTÎNİN İŞİTTİKLERİNE DÂİR ABDULLÂH İBN-İ ABBÂS HADÎSİ Ravi (r.a.): Abdullâh b. Abbâs Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem Ashâb (-ı Kirâm'ın) dan bir kaç zât ile birlikte Sûk-ı Ukâz'a doğru yürüyorlardı ki, o târihde şeyâtin, semâdan haber almaktan men' edilmiş, (haber almağa çıktıkca) üzerlerine şühub (-i sâkıbe) atılmağa başlamış bulunuyordu. (Semâya doğru çıkıp koğulan) şeyâtîn, kavimleri nezdine döndüklerinde kendilerine: "Ne oluyorsunuz? (Neden hiçbir haber getiremiyorsunuz?)" dediler. Onlar da: "Ne yapalım? Semâdan haber almaktan men' edildik. Üzerimize şühub (-i sâkıbe) havâle edildi" dediler. (Bunun üzerine) onlara: "Sizin haber almanıza hâil olan her halde yeni hâdis olmuş bir şeydir. Arzın şarklarını, garblarını dolaşın (da) semâdan haber almanıza hâil olan (bu yeni şey) ne imiş (öğreniniz)" denildi. (İşte) bunların içinden Tihâme cihetine yönelmiş olan takım da Sûk-ı Ükâz'a gitmek üzere Nahle'de bulunan Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in bulunduğu yere varmış oldular ki, o sırada (Resûl-i Hüdâ aleyhi efdalü't-tehâyâ Efendimiz) orada Ashâb-ı Kirâmına salât-ı fecri kıldırıyordu. (Namazda okuduğu) Kur'ân'ı işidince bunlar kulak verdiler ve (biribirine): "Semâdan haber almaktan sizi men' eden vallâhi işte budur" dediler. İşte o zaman bu haberciler kendi kavimleri nezdine döndüklerinde: ... dediler. Allâhu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri de Peygamberi salla'llâhu aleyhi ve sellem'e ... sûresini inzâl buyurdu. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz'e vahyolunan işte cinnin bu sözleridir. Kayıt No.: 431
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Hz. Peygamber en güzel örnektir;Hz. Peygamber'in Allâh'ın emirlerine uygun hareket ettiği Başlık: RESÛLULLÂH (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN MÜ'MİNLER İÇİN EN GÜZEL NÜMÛNE OLDUĞUNA DÂİR İBN-İ ABBÂS HADÎSİ Ravi (r.a.): Abdullâh b. Abbâs Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem (Namazda) emrolunduğu yerde okudu. (Kezâlik) emrolunduğu yerde sükût buyurdu. Senin Rabb'in unutkan değildir. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem de sizin için (Bi'llâhi en) güzel nümûnedir. (Yaptığı gibi yapınız). Kayıt No.: 432
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Başlık: İKİ YÂHUT DAHA ZİYÂDE SÛRENİN BİRER REK'ATTA CEM'İ HAKKINDA İBN-İ MES'ÛD HADÎSİ Ravi (r.a.): Abdullâh b. Mes'ûd Hadis: (Sened-i muttasıl ile) mervîdir ki: (Bir gün Abdullâh) b. Mes'ûd radiya'llâhu anh'e biri gelip: "Bu gece ben bütün mufassalı bir rek'atta okudum" dedi. İbn-i Mes'ûd (radiya'llâhu anh) cevâben: "Şiir okur gibi acele acele mi? Vallâhi ben Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in nazâirden hangilerini bir araya getirdiklerini biliyorum" deyip her rek'atta ikişer (okunmuş) sûre(ler) olmak üzere mufassaldan yirmi sûre saydı. Kayıt No.: 433
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: İmâma uymak;Namazda fâtiha okumak;Namazda kırâeti ilk rekâtta uzatmak Başlık: HAZRET-İ PEYGAMBER'İN ÖĞLE VE İKİNDİ NAMAZLARINDA SİRRAN KIRÂETTE BULUNDUĞU; İLK İKİ REK'ATTE FÂTİHA'DAN ZAMM-I SÛRE OKUDUĞU VE İLK REK'ATTE DAHA UZUN OKUDUĞUNA DÂİR KATÂDE HADÎSİ Ravi (r.a.): Ebû Katâde Hâris b. Rıb'ıyy Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) Öğle namazının ilk rek'atında Ümmü'l-Kitâb (yâni Fâtiha) ile birer sûre, son iki rek'atında da (yalnız) Ümmü'l-Kitâb okurdu. (Ahyânen) bize (sırran okuduğu) âyeti (de) duyururdu. İlk rek'atta ikinci rek'attan ziyâde (kırâeti) uzatırdı. İkindi namazında da, sabah namazında da böyle (yapardı). Kayıt No.: 434
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Namazda fâtihadan sonra âmin demek Başlık: EBÛ HÜREYRE'DEN RİVÂYET OLUNAN, "İMAM 'ÂMÎN' DEDİ Mİ, SİZ DE 'ÂMÎN' DEYİNİZ...", "SİZLERDEN BİRİ 'ÂMÎN' DESE, MELÂİKE DE SEMÂDA 'ÂMÎN' DESELER DE HER İKİSİ YEKDİĞERİNE MUVÂFIK DÜŞERSE, O KİMSENİN GEÇMİŞ GÜNAHLARI MAĞFÛR OLUR" HADÎSLERİ Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre Hadis: Şöyle demiştir: İmam (Fâtiha'dan sonra) "âmîn" dedimi (arkasında) siz de "âmîn" deyiniz. Zîrâ her kimin "âmîn" demesi meleklerin "âmîn" demesine uyarsa, geçmiş günahları mağfûr olur. (Râvî İbn-i Şihâb-ı Zührî, Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem de "âmîn" derdi diyor). Kayıt No.: 435
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Namazda fâtihadan sonra âmin demek Başlık: EBÛ HÜREYRE'DEN RİVÂYET OLUNAN, "İMAM 'ÂMÎN' DEDİ Mİ, SİZ DE 'ÂMÎN' DEYİNİZ...", "SİZLERDEN BİRİ 'ÂMÎN' DESE, MELÂİKE DE SEMÂDA 'ÂMÎN' DESELER DE HER İKİSİ YEKDİĞERİNE MUVÂFIK DÜŞERSE, O KİMSENİN GEÇMİŞ GÜNAHLARI MAĞFÛR OLUR" HADÎSLERİ Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki, sizlerden biri (Fâtiha'dan sonra) "âmîn" dese, Melâike de semâda "âmîn" deseler de her ikisi yekdiğere muvâfık düşerse o kimsenin geçmiş günahları mağfûr olur. Kayıt No.: 436
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Cemâatten ayrı namaza durmak;Namaza yetişmek Başlık: SAF DIŞINDA NAMAZ KILMANIN, CEMÂATE YETİŞMEK İÇİN NEFES NEFESE KOŞMANIN NEHYİNE DAİR EBÛ BEKRE HADİSİ Ravi (r.a.): Ebû Bekre Nufey' b. Hâris Hadis: (Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur ki, Ebû-Bekre (Nüfey' b. el-Hâris b. Kelede) radiya'llâhu anh (bir def'a koşa koşa) Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem (in Mescid-i Şerîf'in)e vardı. (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm Efendimiz) rükû'da idi. O da saffa (kadar) vâsıl ol(ub içine gir)meden (hemen olduğu yerde) rükûa varıverdi. (Sonra) Bu keyfiyeti Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'e haber verdi. O da: "Allah hırsını arttırsın. Lâkin bir daha (bunu) yapma" buyurdu. Kayıt No.: 437
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Namaz tekbirleri;Namazda tekbir Başlık: RESÛL-İ EKREM (SALLAH'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN NAMAZI TA'RİF EDERKEN HER KALKIP İĞİLDİKÇE "ALLÂHU EKBER" DEDİĞİNE DAİR İMRAN İBN-İ HUSAYN HADİSİ Ravi (r.a.): İmrân İbn-i Husayn Hadis: (Sened-i Muttasıl ile) mervîdir ki, (vak'a-i Cemel'den sonra bir def'a), İmrân b. Husayn(-ı Huzâl) radiya'llâhu anh, Basra'da Alî (b. Ebî Tâlib) radiya'llâhu anh'in ardında namaz kılmış. (Namazdan sonra râvî Mutarrif b. Abdullâh'a:) "Vallâhi bu zât Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte kıldığımız (o güzelim) namaz(lar)ı bize hatırlattı" deyip (namazı ta'rîf ederken) Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in her kalkıp her eğildikçe "Allâhu Ekber" dediğini zikretmiştir. Kayıt No.: 438
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Namaz tekbirleri;Namazda tekbir Başlık: RESÛL-İ EKREM (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN NAMAZDA NERELERDE TEKBÎR ALDIĞINA DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem namaza kalktığında ayakda iken (ihram) tekbîr(ini) alırdı. Sonra rükûa varırken tekbîr alırdı. Sonra rükû'dan belini doğrulttuğunda ... sonra ayakta iken ... derdi. "Sonra (secdeye) inerken tekbîr alır; sonra secdeden başını kaldırırken tekbîr alır; sonra (ikinci) secdeye varırken tekbîr alır; sonra (bir daha) başını kaldırırken tekbîr alır; sonra tamâm edinceye kadar bütün namazda böyle yapardı. İkinci rek'atı bitirip oturduktan sonra ayağa kalkarken de tekbîr alırdı" Kayıt No.: 439
Fasıl: BÂBU BED'İ'L-EZÂN Konu: Rükûda elleri dizler üzerine koymak Başlık: RÜKÛ'DA İKİ AVUCU TATBÎK EDİP (BİRBİRİNE YAPIŞTIRIP) UYLUK ARASINA KOYMANIN NEHYİNE DÂİR SA'D İBN-İ EBÎ VAKKÂS HADÎSİ Ravi (r.a.): Sa'd b. Ebî Vakkâs Hadis: (Sened-i muttasıl ile) mervîdir ki, (bir def'a) oğlu (Ebû Zürâre) Mus'ab (b. Sa'd), yanında namaz kılmış. (Mus'ab) der ki: (Rükû' esnâsında) iki avucumu tatbîk ettikten sonra (ellerimi) iki uyluğumun arasına koydum. Babam beni (bundan) nehyedip: "Biz bunu (vâkıâ) evvellerini yapardık. (Lâkin sonra bundan nehyolunduk. Ve ellerimizi dizlerimizin üzerine koymakla emrolunduk" dedi. Kayıt No.: 440
Sayfalar: [<<] ... 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 ... [>>]
[Menü] [Sorgu] [Tüm Kayıtlar] [Çıkış]