Eshab-ı Kiram ve Tabi'in Veritabanı: Sorgulama Sonuçları


Sorgulama sonucunda 103 kayıt bulundu.
Sayfalar: [<<] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 [>>]
İsim: Hafsa
Malumat: Resûlullahın zevcesi ve hazret-i Ömerin kızıdır. Birinci zevci, Bedr gazâsında bulunan Huneys idi. Huneys ile birlikde Medîneye hicret etmişdi. Genç yaşında dul kaldı. Babası, hazret-i Ebû Bekre ve sonra Osmâna teklîf etdi. O sırada, Resûlullahın kızı yeni vefât etmişdi. Her ikisi özr dilemişdi. Hazret-i Ömer üzüldü. Resûlullah, bunu anlıyarak, (Yâ Ömer! Kızını, Osmândan dahâ iyisi alacak ve Osmân, Hafsadan iyisini zevce edinecekdir) buyurdu. Hicretin üçünden sonra Hafsa vâldemizi nikâh etmekle şereflendirdi. Kerîmesi Ümm-i Gülsümü de hazret-i Osmâna verdi. Bir müddet sonra, Hafsayı boşadı. Sonra, Cebrâîl aleyhisselâmın işâreti ile tekrâr nikâh buyurdu. Çok oruc tutar, çok nemâz kılardı. Altmış hadîs-i şerîf bildirmişdir. Hicretin 41. ci yılı vefât eyledi "radıyallahü teâlâ anhâ".
Kayıt No.: 61

İsim: İmrân b. Hsîn
Malumat: Hicretin elliüçüncü senesinde Basrada vefât etdi. İbni Sirîn "rahmetullahi aleyh" Basrada Eshâb-ı kirâmdan İmrân bin Hasînden "radıyallahü anh" dahâ yaşlı kimse yokdu demişdir. Otuz sene karn ağrısı çekdi. Ateşle dağlayalım dediler, kabûl etmedi. Vef âtından iki sene önce kabûl etdi, dağladılar ve iyi oldu. Sonra buyurdu ki, önce nûr görüyordum. Sesler duyuyordum. Melekler bana selâm verirlerdi. Dağlandıkdan sonra bunlar olmadı. Çok tevbe istigfâr etdi. Allahü teâlânın bunları tekrâr ihsân etdiğini Mutrıf bin Abdüllaha söylemişdir.
Kayıt No.: 62

İsim: İhbân
Malumat: Vefât edeceği sırada, beni iki parça elbise ile kefenleyin diye vasıyyet etdi. Vefât edince iki elbise ve bir de gömlek ile kefenleyip defn etdiler. Sabâhleyin, o gömleği elbiselerin üzerine bırakıldığı bir ağaç üzerinde gördüler. Bu gömlek onun mu, yoksa başkasının mı diye tereddüt etdiler. O gömleği diken terziyi buldular ve sordular. Terzi yemîn ederek, bu gömlek, İhbân "radıyallahü anh" defn edildiği zemân üzerinde olan gömlekdir, dedi.
Kayıt No.: 63

İsim: Kinde'li Mikdâd b. Amr
Malumat: Mikdâd bin Amr bin Sa'lebe Kendî, Mikdâd bin Esved ismi ile meşhûrdur. Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Önce îmâna gelenlerden ve Habeşe hicret edenlerdendir. Medîneye hicret edemeyip, islâmını saklıyarak Mekkede kalmışdı. İkrime kumandasında, müslimânlara karşı gönderilen Kureyş ordusunda iken, harb başlayınca islâm tarafına geçmişdi. Bedrde ve bütün gazâlarda bulundu. Mısrın fethinde bulundu. Otuzüç [33] de, Hazret-i Osmân zemânında Medînede, 70 yaşında vefât etdi. Hadîs-i şerîfle medh edildi "radıyallahü teâlâ anh".
Kayıt No.: 64

İsim: Mûrik el-Aclî
Malumat: Tâbi'înden ve Basralıdır. Nafakasını, ihtiyâcı olan yiyecek ve içecekleri dâimâ başı ucunda bulurdu.
Kayıt No.: 65

İsim: Muhammed b. Münkedir
Malumat: Nakl edilir ki, Muhammed bin Münkedir gâzîlerden bir gurub ile yolculuk yapıyordu. Onlardan biri, cânım tâze peynir istiyor, dedi. Muhammed bin Münkedir "rahmetullahi aleyh", Allahü teâlâya düâ ediniz. O bu yolda size tâze peynir vermeğe kâdirdir, de di. Hepsi düâ etdiler. Biraz gitdikden sonra, ağzı kapalı bir zenbil gördüler. İçi tâze peynir doluydu. İçlerinden birisi bu peynirin yanında bal olmalı ki, peynirle yiyelim, dedi. Muhammed bin Münkedir peyniri veren balı da vermeğe kâdirdir, buyurdu . Sonra hep birlikde düâ etdiler. Biraz yürüdüler. Yolun kavşağında bir kab gördüler. İçi bal ile dolu idi. Bineklerinden indiler, peynirle balı birlikde yidiler. [ (Se'âdet-i Ebediyye) kitâbının 845.ci sahîfeye bakınız!]
Kayıt No.: 66

İsim: Matrûf b. Abdûllah Şebhîz
Malumat: Arkadaşlarından biriyle, karanlık bir gecede, yolda giderken ikisinden birinin kamçısının ucundan bir ışık yayıldı. Böylece yollarını gördüler. Bir şahs yalan söyliyerek ona iftirâ etmişdi. Yâ Rabbî! Bu kimse yalan söylüyorsa, onu helâk eyle diye düâ etdi. O şahs hemen öldü. Ölen kimsenin hanımı zemânın vâlîsi Ziyâddan yardım istedi. Vâlî o ona herhangi bir şeyle vurdu mu, diye sordu. Hâyır dediler. Hâkim, ne yapalım sâlih kulun düâsı takdîre uygun gelmiş, dedi.
Kayıt No.: 67

İsim: Meymûn b. Şeyb
Malumat: Kendisi şöyle anlatmışdır: Haccâc zemânında, Cum'a nemâzına gidiyordum. Kendi kendime, bu zâlimin arkasında niçin Cum'a nemâzı kılayım diye düşündüm. Tereddüde düşdüm. Sonunda devâmlı gitmeğe karar verdim. Evin bir tarafından bir ses işitdim. Meâl-i şerîfi (Ey îmân edenler! Cum'a günü nemâz için ezân okunduğu zemân Allahı anmaya koşun...) [olan, Cum'a sûresi 9.cu] âyet-i kerîmeyi okuyordu. Bir gün bir mektûb yazdım. Aklıma birşey geldi. Onu yazarsam mektûbum güzel olacakdı, fekat yalandı. Yazmasan doğru olacakdı, fekat mektûbum çirkin olacakdı. Bir yazayım, bir yazmayayım diye tereddüde düşdüm. Sonunda yazmayayım diye karar verdim. Evi n köşesinden bir ses geldi. Meâl-i şerîfi (Allah, îmân edenleri dünyâ hayâtında da âhıretde de sağlam bir söz üzerinde tutar...) olan [İbrâhîm sûresinin 27.ci] âyet-i kerîmesini okuyordu.
Kayıt No.: 68

İsim: Mücâhid
Malumat: Babası, Cebr-i Mahzûmîdir. Tâbi'înin ve tefsîr imâmlarının büyüklerindendir. [24] senesinde tevellüd, 104 [m. 723] senesinde Mekkede, nemâzda secdede vefât etdi. Abdüllah ibni Abbâsın talebesi idi. Tefsîri vardır.
Kayıt No.: 69

İsim: Muâz
Malumat: Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. İkinci Akabede îmân eden yetmiş Ensârdandır. Bütün gazâlarda bulundu. Onsekiz yaşında îmân etdi. 18 [m. 639] senesinde tâ'ûndan vefât etdi. Resûlullahın Yemende vâlîsi idi.
Kayıt No.: 70

Sayfalar: [<<] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 [>>]

[Menü] [Sorgu] [Tüm Kayıtlar] [Çıkış]