Hadis-i Şerif Veritabanı: Sorgulama Sonuçları


Sorgulama sonucunda 2189 kayıt bulundu.
Sayfalar: [<<] ... 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 ... [>>]
Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: RESÛL-İ EKREM (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN VEDÂ HACCI'NA ÇIKTIĞINDA KONAKLADIĞI VE NAMAZ KILDIĞI MAHALLER HAKKINDA İBN-İ ÖMER RİVÂYETLERİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Umre'ye gittiği zamanlarda ve Hacc(etü'l-Vedâ')a çıktığı vakitte Zü'l-Huleyfe'de (mukaddemâ) Zü'l-Huleyfe'deki mescidin yerinde duran bir Nugaylân ağacı altında (râhilesinden inip) konaklardı. (Kezâ) güzergâhı o yola uğrayan bir gazâdan, ya hacdan, ya umreden avdet buyurduğunda Batn-ı Vâdî'den (ki, Vâdi'l-Akîk'dir) iner. Batn-ı Vâdî'nin üstüne çıkınca da vâdînin ağzında ve şark cihetindeki Bathâ'ya (yâni kumsal yere) konup âhır-ı leylde oracıkta sabah oluncaya kadar mola verirdi. (Gece istırahatgâhı işte orası olup) ne taş mescidin yanında, ne de üzerinde (öteki) mescit (binâsı) olan Kayatepe idi. (Abdullâh b. Ömer'den rivâyet eden râvî der ki:) Orada Abdullah (b. Ömer)in namaz kıldığı yerde, içinde (müteaddit) kum yığınları olan bir haliç (yâni derin bir vâdî girintisi) vardı ki, Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem orada namaz kılarmış. Sel(ler) Bathâ'da (ki kumları getire getire) haliçteki kum yığınlarını düzleyip Abdullâh (b. Ömer)in namaz kıldığı o yeri belirsiz etti. Yine (râvî der ki:) Abdullâh (b. Ömer) Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in Şerefü'r-Revhâ'daki mescidin berisine müsâdif küçük mescidin yanında namaz kıldığını söylerdi. Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in namaza durduğun vakit sağına düşer." derdi. (Bahsettiği) o mescit de Mekke'ye doğru gittiğin vakit yolunun sağ tarafına gelir. Onunla büyük mescidin arası bir taş atımı, yâhud ona yakın (bir mesâfe) dir. Yine Abdullâh, Munsarafü'r-Revhâ'nın yanındaki Irk'a (yâni) tepeciğe) doğru namaz kılardı. Bu tepeciğin müntehâ-yı tarafı Mekke cihetine gittiğin vakit Munsaraf ile kendi beynindeki mescidin kurbünde caddenin kenarına varır. Oracıkta bir mescit binâ olunmuş ise de, Abdullâh (b. Ömer) o mescitte namaz kılmazdı. Onu ya solunda, ya ardında bırakarak mescidin kıble cihetinde Irk'ın kendisine (müteveccihen) namaz kılardı. Abdullâh, Revhâ'dan zevalden sonra çıktığında salât-ı Zuhru oraya gelinceye kadar kılmayıp orada kılar, Mekke'den döndüğünde de oraya sabahtan bir saat evvel, yâhud âhır-ı seherde yolu düşerse orada tâ Sabah namazını kılıncaya kadar geceleyip mola verirdi. Yine Abdullâh'ın dediğine göre, Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem Rüveyse'ye varmadan caddenin sağında ve alnına gelen cihetinde Rüveyse menzilhânesinin iki millik azıcak berisinde bir tepeciğe kadar geniş ve düz bir yerde (bitmiş olan) koca bir ağacın altına konardı. (Bu ağacın) yukarısı kırılmış, içi oyulmuştur. Özdeği (sâkı) hâlâ durur. Dibinde birçok kum yığınları vardır. Yine Abdullâh der ki: Giderken: Arac'in arkasına düşen yokuşca bir sel yatağının kenarında, caddenin sağında ve yolu gösteren kayaların (yâhud ağaçların) yanında ve o kayaların (yâhud ağaçların) arasında Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem genişce bir tepeye doğru namaz kıldı. Namazgâh(-ı şerîf)in yanıbaşında iki üç kabir mevcuttur ki, üstlerinde taş yığınları vardır. Abdullâh Öğlen vakti şemsin zevalinden sonra Arac'dan kalkıp Öğle namazını (işte) o namazgâhda kılardı. Yine Abdullâh der ki: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem caddenin solunda ve Herşâ (dağı) nın ilerisindeki inişte kâin büyük ağaçların yanında konak ederdi. Bu iniş Herşâ (dağı)nın kenarına mülâsıktır. Cadde ile arasında bir ok atımı mesâfe vardır. Abdullâh (işte) bu ağaçların en uzun ve yola en yakın olanına doğru namaz kılardı. Yine Abdullâh derdi ki: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem Merrü'z-Zıhrân'a (= tıvâ, tavâ) da konaklayıp sabah oluncaya kadar orada geceler ve Mekke'ye gireceği sırada Sabah namazını kıl(ıp öyle gir)erdi. Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in oradaki musallâsı, kayadan bir tepe üstündedir. Orada binâ olunan mescitte değildir. Lâkin biraz aşağıda taştan kocaman bir tepe üzerindedir. Yine Abdullâh derdi ki: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem kendisi ile Kâ'be cihetine gelen yüksek dağ arasındaki iki tepeyi karşısına al(ıp namaz kıl)dı. (Râvî der ki: Abdullâh b. Ömer o iki tepeyi karşısına almakla) o mahalde binâ olunan mescidi taş tepenin kenarındaki mescidin sol tarafına almış olurdu. Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in namazgâhı (taştepe kenarındaki) bu mescidin alt başında kara taş üstündedir. (Taş) tepe kenarındaki mescitten on arşın, yâhud ona yakın ayrılıp seninle Kâ'be arasına düşen dağın o iki tepesini karşına alarak namaz kılarsın.
Kayıt No.: 301

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu: Sütre
Başlık: PEYGAMBER (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN BAYRAM NAMAZLARINDA ÖNÜNE BİR HARBE DİKTİRDİĞİNE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem bayram günü (namaza) çıktığı zaman (hâdimine) bir harbe taşımanısı emrederdi. (O harbe namazda) karşısına dikilir, kendisi de ona doğru namaz kılar, halk da arkasından namaza dururlardı. Bunu seferde (de) yapardı. (Râvî der ki:) Ümerânın (bayram namazlarında) harbe taşıtması bundan ileri geliyor.
Kayıt No.: 302

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu: Sütre
Başlık: BU BABDA EBÛ CÜHAYFE HADÎSİ;PEYGAMBER (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN ÖNÜNDE BİR HARBE DİKİLMİŞ OLDUĞU HALDE ÖNÜNDEN EŞEK VE KADIN GEÇTİĞİ HALDE NAMAZINA DEVÂM ETTİĞİNE DÂİR EBÛ CÜHAYFE HADÎSİ
Ravi (r.a.): Ebû Cuhayfe
Hadis: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in Bathâ'da önünde bir harbe (dikilmiş) olduğu halde Öğlen ile İkidi namazlarını ikişer rek'at kıldırdığını ve (namaz içinde iken) önünden kadın da, eşek de geçtiğini (sened-i muttasıl ile) rivâyet etmiştir.
Kayıt No.: 303

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: NAMAZ ESNÂSINDA MUSALLÎ İLE DUVAR ARASINDAKİ MESÂFE HAKKINDA SEHL HADÎSİ
Ravi (r.a.): Sehl b. Sa'd
Hadis: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in musallâsı (yâni namaz kıldığı yer) ile (kıble cihetindeki) duvar arasında bir davar geçebilecek kadar yer olduğu (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur.
Kayıt No.: 304

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: PEYGAMBER (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN YANINDA BİR ASÂ, YÂHUT KISA BİR MIZRAK, BİR DE SU MATARASI OLDUĞU HALDE KAZÂ-YI HÂCETE ÇIKTIĞINA DÂİR ENES HADÎSİ
Ravi (r.a.): Enes b. Mâlik
Hadis: Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (kazâ-yı) hâcete çıktığı zaman bir çocukla berâber yanımızda ucu harbeli bir asâ, ya (harbesiz) asâ, yâhud kısa bir mızrak, bir de su matarası olduğu halde (hizmet için) ardından giderdik. İşini bitirince matarayı eline verirdik.
Kayıt No.: 305

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: RESÛL-İ EKREM (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN, ÜZERİNDE MUSHAF-I ŞERÎF BULUNAN DİREĞİN YANINDA NAMAZ KILMAYI İ'TİYÂD EDİNDİĞİNE DÂİR SELEME HADÎSİ
Ravi (r.a.): Seleme İbn-i Ekva'
Hadis: Ravi, Mushaf'ın yanındaki direğe doğru namaz kılarmış. Biri ona: "Görüyorum, hep bu direğin yanında namaz kılmağa çalışıyorsun." demiş. O da: "Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in bu direğin yanında (namaz) kılmayı ihtiyâr ettiğini gördüm (de onun için)." cevâbını vermiş.
Kayıt No.: 306

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu: Kâ'be'de namaz
Başlık: NEBİYY-İ MUHTEREM (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN KÂ'BE'DE NEREDE NAMAZ KILDIĞINA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in (evvelce yazılan) Kâ'be'ye duhulleri hadîsi (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor. (Müşârün-ileyh bunda) diyor ki: Bilâl (Kâ'be-i Muazzama'dan) çıktığı anda kendisine: "Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem ne yaptı?" diye sordum. "Bir direği sağ, bir direği sol, üç direği de arka tarafına aldı." dedi. Beyt(i Muazzam) o zaman altı direk üzerinde idi. Diğer rivâyette "İki direği sağ tarafına." denilmiştir.
Kayıt No.: 307

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: RESÛL-İ EKREM (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN DEVEYİ YÂHUT SEMERİNİ SÜTRE YAPARAK NAMAZ KILDIĞINA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Ravi (r.a.): Abdullâh b. Ömer
Hadis: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in binit devesini aykırı (vaziyette) bulundurup ona karşı namaz kıldığı (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunur. (İbn-i Ömer'den bu hadîsi rivâyet eden Nâfi'a): "Ya develer ayağa kalkarsa ne (yapmalı) dersin?" diye sorulmuş. O da: "(Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem böyle bir hal vukûunda) semeri (başka tarafa) alıp diker ve semerin art kaşına doğru namaz kıl (makta devâm ed)erdi. İbn-i Ömer de bunu yapardı." cevâbını vermiş.
Kayıt No.: 308

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu:
Başlık: UZANIP YATAN BİR KİMSEYE KARŞI NAMAZ KILMANIN CEVÂZINA DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Ravi (r.a.): Ümmü'l-mü'minîn Âişe
Hadis: Şöyle demiştir: Siz, bizleri kelb ve himâr ile bir mi tutuyorsunuz? Kasem olsun ki, (aleyhi's-salâtü ve's-selâm'ın öyle hâlini) bilirim ki, ben, serîr üzerinde yan yatmış bulunurdum da Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem teşrîf eder, serîrin tâ ortasına müteveccihen namaza dururdu. Ben bir ihtiyaç üzerine kalkmak istediğimde (oturup) kıblesine karşı gelm(ekle ezâ verm)eyeyim diye serîrin ayakları tarafından yorganımdan sıyrılıp çıkar (gider)dim.
Kayıt No.: 309

Fasıl: KİTÂBU'S-SALÂT
Konu: Namaz kılanın önünden geçmek
Başlık: EBÛ SAÎD-İ HUDRÎ (RADİYA'LLÂHU ANH) İN, ÖNÜNDE SÜTRE BULUNDUĞU HALDE, ÖNÜNDEN GEÇEN BİR KİMSEYE MUÂMELESİ VE BU HUSUSTA PEYGAMBER (SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) DEN RİVÂYET ETTİĞİ HADÎS
Ravi (r.a.): Ebû Saîd-i Hudrî
Hadis: Ravi, bir cum'a günü kendisini gelenden geçenden setredecek bir şeye doğru namaz kılıyormuş. Ebû Muayt oğullarından bir genç, önünden geçmek istemiş. Ebû Saîd radiya'llâhu anh, göğsüne bir yumruk vurup (onu) defetmiş. O genç etrâfına bakınmış. Onun önünden başka geçecek (yol) bulamamış. (Dönüp yine geçmeğe davranmış. Ebû Saîd radiya'llâhu anh daha şiddetli sûrette defetmiş. (O genç) Ebû Saîd'e söğdükten sonra (Medîne'de vâlî olan) Mervân (b. el-Hakem)in yanına gidip Ebû Saîd radiya'llâhu anh'in ettiği muâmeleden şikâyet etmiş. Arkasından Ebû Saîd de Mervân'ın yanına girmiş. (Mervân): "Yâ Ebâ Saîd, (şu) kardeşinin oğlu ile ne alıp veremiyorsun?" demiş. O da: "Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'den işittim, buyurdu ki: İçinizden biri kendisini gelenden, geçenden koruyacak bir sütreye karşı namaza durup da biri önünden geçmeğe davranacak olursa onu defetsin. Dinlemezse onunla mukâtele etsin. Çünkü o, ancak bir şeytandır." cevâbını vermiş.
Kayıt No.: 310

Sayfalar: [<<] ... 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 ... [>>]

[Menü] [Sorgu] [Tüm Kayıtlar] [Çıkış]